DEM Parti, dün gerçekleştirilen ve bugün yapılması beklenen açıklamayı paylaştı. Açıklamada, İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme yapıldığı belirtildi. Kendisinin sağlığının iyi olduğu ve moralinin oldukça yüksek olduğu ifade edildi. Kürt Sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yapılan değerlendirmelerin hayati önemde olduğu vurgulandı. Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Sayın Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sundu.
Görüşmenin detayları arasında, Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden güçlendirilmesinin tarihi bir sorumluluk olduğu ve tüm halklar için kader belirleyici bir önem taşıdığı ifade edildi. Ayrıca, sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması gerektiği belirtildi. Bu bağlamda, TBMM’nin önemli bir zemin olduğu vurgulandı.
Sayın Öcalan, Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiselerin, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümünün ertelenemez bir hal aldığını gösterdiğini belirtti. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmanın başarıya ulaşması için muhalefetin katkı ve önerilerinin değerli olduğu ifade edildi. Bu noktada, tüm siyasi aktörlerin yapıcı davranması gerektiği vurgulandı.
Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, Sayın Öcalan’ın da pozitif anlamda katkı sunacak ehil ve kararlılığa sahip olduğu belirtildi. Heyetin bu yaklaşımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacağı ifade edildi. Bu çabaların, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacağı ve demokratik bir dönüşüm için kıymetli bir kılavuz olacağı dile getirildi.
DEM Parti, tüm bu çabaların Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devri olduğunu vurguladı. Sayın Öcalan, gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazır olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, Türkiye’nin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Abdullah Öcalan ile yapılan bu görüşme, Türkiye’deki siyasi dinamikler açısından büyük bir öneme sahip. Barış ve demokrasi için atılacak adımlar, tüm halkların geleceğini şekillendirecek. Bu süreçte, tüm siyasi aktörlerin yapıcı bir tutum sergilemesi gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.