Çinli otomotiv firması BYD’nin Türkiye’deki yatırımları, kauçuk sektöründe önemli değişikliklere yol açabilir. Sektör, döviz kuru baskısı ve maliyet artışlarıyla mücadele ederken, iç pazarda bir hareketlilik bekleniyor. 2024'te ihraç birim fiyatında %5’e yakın bir kayıp yaşanması, sektörün dış pazarlarda eli zayıflamasına neden oldu. Ancak BYD’nin yatırımları, sektördeki bu durumu değiştirebilir.
Kauçuk, savunma sanayi, otomotiv, inşaat makineleri, medikal, tarım ve hayvancılık gibi birçok sektörde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Elektrikli araç yatırımlarıyla büyüyen bu alan, Türkiye’de de 6,5-7 milyar dolarlık bir pazara sahiptir. 2 binden fazla firmanın faaliyet gösterdiği Türkiye kauçuk sektörü, bugünkü yapısıyla ağırlıklı olarak ihracata çalışmaktadır.
Kauçuk Derneği Başkanı Özcan Doğu Kaya, BYD’nin iç pazardan tedariki ile sektör yapısının değişebileceğini belirtmektedir. Talep olması durumunda sektör kapasitesinin bunu karşılayabilecek güçte olduğunu ifade eden Kaya, “Burada önemli olan BYD’ye Türkiye’den metal aksamlar, plastik aksamlar, kauçuk aksamlar, otomotiv yedek parçaları gibi ne kadar ara mal tedarik edeceğimiz.” demektedir.
Kaya, yerli tedarik şartının yüksek oranda olduğunu duyduklarını ve bu konuda çalışmalar yaptıklarını söylemektedir. Ayrıca, BYD’ye otomotiv sektörüne çalışan firmaların listesinin gönderildiği de belirtilmektedir. Bu durum, sektördeki hareketliliği artırabilir.
Türkiye kauçuk sektörünün direkt ihracatı 4 milyar doları bulmaktadır. Avrupa’dan sonra hacimsel olarak ikinci büyük üretici konumunda olan sektör, otomotiv ve beyaz eşya gibi ürünlerle dolaylı yapılan ihracatla birlikte daha yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Ancak 2024’te sektör ihracatında bir daralma yaşandığı kaydedilmektedir.
Özcan Doğu Kaya, “Biz önemli bir üretici ve ihracatçıyız. Ancak katma değerimiz, AR-GE ve markalaşmamız yeterli seviyede olmadığı için maalesef çok katma değerli üretimleri başka ülkelere bırakıyoruz.” diyerek mevcut durumu değerlendirmektedir. 2024’te işçilik, hammadde ve finansman maliyetlerinin arttığına dikkat çekmektedir.
Türk kauçuk sektörünün ihracatının %65’inin Avrupa’ya, özellikle de Almanya’ya yapıldığı belirtilmektedir. Almanya otomotiv sektöründe yaşanan durgunluk, 2025’te sektörü olumsuz etkileyecektir. Kaya, “Dünyada otomotiv üretiminin Çin’e kayması bizim için büyük sıkıntı, büyük risk.” diyerek bu durumu vurgulamaktadır.
2025’te neler olacağına dair yorumlarını da paylaşan Kaya, “Dünya nefesini tuttu Trump’a bakıyor.” ifadesini kullanmaktadır. Türk firmaların potansiyel yaratmak zorunda olduğunu ve kauçuk sektöründe rotasını değiştirmeyen firmaların zorlanacağını belirtmektedir.
Jeopolitik ve politik engeller ile mevzuatsal sıkıntılar nedeniyle zor bir dönem yaşandığı ifade edilmektedir. Kaya, “Kriz dönemleri, her zaman kötü değildir. Verimsizlerin elenmesi faydalı bile olabilir.” diyerek bu süreçteki olası olumlu sonuçlara dikkat çekmektedir.
Ancak endişeleri, gerçekten verimsizlerin mi elendiği yoksa farklı sebeplerden dolayı elenen firmalar olup olmadığıdır. Bu durum, sektörün geleceği açısından önemli bir belirsizlik yaratmaktadır.